Yes Chef!
Her ne kadar kolik ağlamaları zorluk açısından ilk sırada yerini alsa da, küçük kızımın iki yaş özgürlük beyanı da sınırları zorluyor, gerçek anlamda hem de. O sınırlarını keşfederken ve esnetmeye çalışırken açığa çıkan çığlıklar ve kahkahalar bütün günümüzü alıyor. Hem bu süreç, hem de İzmir Depremi ile hissettiğim derin üzüntü ve akabinde doğan kaygı seli bilgisayar başına tekrar geçmemi, erteledikçe erteledi.

Ada mutfağımızda özgürlüğünü ilan etti bu hafta. Meyve, sebze sepetimizi, bulaşıkları yıkamayı, buzdolabı üzerindeki magnetleri (ve eline ne geçerse tabi) yere fırlatmayı denedikçe denedi. O yüzden bu hafta, keyifle izlediğim bir mutfak filmini yazacağım, "Chef (2014)". Jon Favreau, filmin hem senaryosunu yazıyor, hem filmi yönetiyor, hem de başrolünü oynayıp, açıp tekrar tekrar seyrettiriyor.
Carl, ünlü bir restoranda baş aşçıdır ve bir gurmenin, onun yaptığı yemekler hakkında yazdığı olumsuz yorumlar çileden çıkmasına neden olur. Meydan okumaya karar verse bile, restoranın sahibi menünün dışına çıkmasına izin vermez ve bu da istifasına vesile olur. Güvenli alanının dışına çıkması ilk başta tedirginlik yaratsa da, küçük hayalinin onu nasıl devleştirdiğine tanık olacaksınız film boyunca; oğluyla ilişkisini geliştirmesini izlemek de cabası. Kariyerini baştan yaratan Carl'ın hikayesinin üzerine bir kaç tanıdık simanın (Scarlett Johansson, Dustin Hoffman, Robert Downey Jr.) oyunculukları serpiliyor ve muhteşem müziklerle taçlandırılıyor. Twitter'ın da fazlaca rolü var, sosyal medyayla dirsek teması daha da filmin içine çekiveriyor.

Yaklaşık 2 saat süren bu film, macera-dram-komedi türünde. Netflix'te izleyebilirsiniz.
YASAL UYARI: KARNINIZ AÇKEN İZLEMEYİN!